Elimde Orhan Veli 'den Nahit Hanım'a yazılmış bir aşkın haykırışı ve
kulağımda bir çığlık sesi. Bu çığlık ki kışı bahara uyandırır.
Bahar'ı yakalamak
lazım sevgilim, hani içimizin kıpır kıpır ettiği, aklımızı alan, başımızı
döndüren Bahar'ı. Senin Orhan Veli'den benimse Nahit Hanım'dan alacağımız nasihatler var Sevgilim. Sadece 'an' var yaşanacak sadece 'an' var elimizde. Yaşayacağımız 'an' dan sonrası ise henüz bahşedilmemiş bir muamma. Nakit
yaşayalım hayallerimizi. Mesela bir kahve eşliğinde muhabbeti, şiir okumayı,
mektuplar ile anlatamadıklarımızı anlatmayı, Aşk'ı, bahardaki kıpırtıları,
güneşin gülümsemesini, hüznünü, özlemini, hasretini, göz yaşını, kahkahayı, çığlığını, 'seni seviyorum' demeyi geleceğini bilmediğimiz zamanlara
bölme, erteleme.
Elimde Orhan Veli
'den Nahit Hanım'a yazılmış bir aşkın haykırışı ve kulağımda;
Selva Erdener
sesiyle bestesi Münir Nurettin Selçuk 'a şiiri Ümit Yaşar Oğuzcan 'ait
"Beni kör
kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında
bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki
bütün inançlarımı;
Beni bensiz
bıraktın; beni sensiz bıraktın."
Şairlerin ruhunda
savrulur dururum, kalbim aşklarına tutsak, ruhum kederli, düşüncelerim ise berrak,
hepsinde sen...sen her değişen mevsim, sen bir vapurun arkasında süzülen martı,
sen Boğaziçi'nden geçiş zamanını bekleyen bir gemi, sen deniz; bazen sakin
bazen hırçın, sen şiir, sen kitap, sen gözümden süzülen bir damla yaş, sen
kahkaham da bir ses, aldığım bir nefes, sen cennetsin; göğsünde sakladığın
cehennem ile, sen aşksın, âb-ı hayatımsın SEN...
31.03.2015,
Kadıköy,
SUbySemraUnal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder