9 Mart 2015 Pazartesi

MUHTEŞEM GATSBY


3 Mart Salı günü İstanbul Devlet Tiyatrosu Cevahir Sahnesi’nde  prömiyer yapan bu sezonun yeni oyunlarından ‘Muhteşem Gatsby’  için biletlerimizi 7 Mart Cumartesi günü için aldık. Kadıköy’de bir sahafta karşılaştığım oyuncularından birinden aldığım güzel izlenim ile oyununun sahnelenmesini dört gözle bekledim.
ABD’li yazar F. Scott Fitzgerald tarafından kaleme alınmış olan Muhteşem Gatsby (The Great Gatsby), 1. Dünya Savaşı sonrası ABD’nin ekonomik yükselişi ve toplumsal bunalımını ‘zengin-fakir-aşk’ üçgeninde anlatmış.
Roman, 1974 yılında Jack Clayton yönetmenliğinde ve 2003 yılında Baz Luhrmann yönetmenliğinde beyaz perdeye aktarılmış.
Hikaye, Daiy Buchanan ( Şebnem Dokurel Topçuoğlu)’nin ikinci kuşak kuzeni ve aynı zamanda Jay Gatsby ( Kerem Arslanoğlu )’nin komşusu olan Nick Carraway ( Tansel Öngel )  tarafından seyirciye aktarılıyor. Tomas (Tom) Buchanan rolünde Erdinç Gülener, George Wilson rolünde Orhan Kurtuldu, Myrtle Wilson rölünde Ebru Unurtan ve Jordan Baker rolünde ise Demet İyigün’ü görüyoruz.
Oyun bu hafta gösterime girdiğinden olsa gerek oyuncuların nerdeyse büyük kısmı bazı replikleri unuttu. Maalesef biz seyirciler bunu fazlasıyla fark ettik. Müziğin sesi zaman zaman oyuncuların seslerini bastırdı bundan dolayı oyuncuları anlamak güçleşti.
Oyun tiyatro sahnesine başarılı şekilde uyarlanamamış izlenimi verdi bana. İhanet, nefret, aşk, şaşkınlık, eğlence gibi ifadeler maalesef sahneye aktarılamamış.  Oyuncular sahnede donuktu sanki bir provanın hiç ara verilmeden sahnelenmesi gibi geldi.
Roller maalesef oyuncuların mimiklerinde pişmemiş. Çok monoton ve tekdüze şekilde gitti.
Sahne dekorunda abartıdan kaçılmış ve dekorun hızlı değişimleri esnasında oyunun hikayesini anlatan Tansel Öngel’in sesi zaman zaman anlaşılmadı.
Kıyafetler, müzik seçimleri, kullanılan mikrofon ile ‘çılgın yirmiler’ i anlatmaya çalışmışlar.

Maalesef ‘Muhteşem Gatsby’ oyunu bu hali ile geçer not alamadı.

09.03.2015
Ümraniye, İstanbul,

SUbySemraUnal

5 Mart 2015 Perşembe

BU AYRILIK VAKTİ






Ayrılık vakti sevgilim,
Bu ayrılık saati,
Anlatacaklarım var sana,
Boğazımda düğümlenen tövbelerim var.
Bir ömre bedel isyanım var.
Bu ayrılık vakti sevgilim,
Bir şey söyleyemem sana,
Sevdam durdurur,
Omzuma başını koyma,
Sarılma sakın bana,
Kalbim durdurur,
Ağlama sakın,
Arkana hiç bakma,
Gözlerim durdurur.


SUbySemraUnal
06.03.2014,
Ümraniye

2 Mart 2015 Pazartesi

İŞTE O KADAR UZAKSIN



Kitaplara sarılır uyurum. 
Bir martının sesine kulak kesilirim. 
Denizin mavisine dalar gözlerim. 
Bugünlerde kitaplar senin hikayeni anlatır oldu. 
Martılarda senin muhabbetin ediliyor. 
İstanbul'un neresinden baksam denize senin gölgeni görüyorum. 
Bir kitap kadar yakın, bir martı kadar özgür 
ve bir deniz kadar mavisin Sevgilim...

02.03.2015,
Kadıköy / İstanbul,
SUbySemraUnal



BULANIK





Zaman'ın çılgınca akışında savrulurken bedenim,
adını bilmediğim duraklarda çöreklenir ruhum,
zihnim bulanık,
aklım gelip gidiyor,
düşüncelerim deli divane...
Bahar geldi, hoşgörün beni!

02.03.2015
Kadıköy / İstanbul,
SUbySemraUnal



1 Mart 2015 Pazar

BİR TİYATRO ETKİNLİĞİ: KERBELA



Miladi 10 Ekim 680, Hicri 10 Muharrem 61 tarihinde Hz Muhammed (SAV)'ın torunu Hüseyin bin Ali'nin Emevi halifesi Yezid'e bağlı ordu tarafından bugün ki Irak sınırları içinde yer alan Kerbela şehrinde katledilişi Kerbela olayı olarak zihinlerimize kazınmıştır. Kerbela katliamını duyarız ama ne kadar bilincindeyiz bu vak'anın bilinmez. Bilincinde olunsaydı zaten İslam aleminin içinde cereyan eden olaylar tekerrürden ibaret olmazdı. Tarih İslam aleminin üzerinde sürekli tekerrür eder durur. 2014-2015 sezonunda İBB Şehir Tiyatroları'nda  sahneye konulan Kerbela oyunu bu olayı daha iyi kavramımıza katkı sağlayacak. 

Hz Muhammed (SAV)'ın 632 yılında vefatından sonra hepimizin bildiği gibi 4 halife dönemi sırasıyla Hz Ebu Bekir, Ömer bin Hattab, Osman bin Affan ve Ali bin Ebû Talib devam eder. Hz Osman'ın  isyancılar tarafından öldürülmesi ile Hz Ali halife olarak başa geçer. Hz Osman'ın katilleri bulunmadan Hz Ali'yi halife olarak kabul etmeyeceklerini söyleyenlerin varlığı ile müslümanlara ilk kez nifak tokumları ekilmiş. İslam devleti, Ali ve Muaviye ( Emevi Devleti hükümdarı) önderliğinde ikiye bölünmüş.

Ali Berktay tarafından 1996 yılında yazılan Kerbela oyunu Ayşe Emel Mesci yönetmenliğinde 2009 yılından itibaren 5 yıl boyunca Ankara Devlet Tiyatrolarında sahne almış. Kerbela, 90 kişilik oyuncu kadrosu, 12 kişilik orkestrası ile yaklaşık 3 saat sürüyormuş. Seyircisi tarafından takdir edilen bu oyun yıllar içinde bir çok ödüle layık görülmüş. İstanbul Büyükşehir Belediye Tiyatrosu tarafından 2014-2015 sezonunda repertuara eklenen Kerbela, 44 kişilik oyuncu ekibi ve 10 kişilik orkestrası ile 2.5 saat boyunca hayran bıraktıracak güzellikte renk harmonileri kullanarak seyirciyi sahnenin içine çekti. 

Turna semahı ile başlayan oyunda oyuncuların üzerinde yasın ifadesi siyah renk hakim. Oyun 4. Halife Hz Ali'nin Hariciler'den Abd'ür-Rahman İbn-i Mülcem tarafından öldürülmesi ile devam ediyor. Katliamlar zincirinin ilk halkasında Mülcem'in kılıcında Ali'nin katliamı ile başladı. Hz Ali'nin öldürülmesi ile halifelik Muaviye'nin eline geçti. Hz Ali'nin oğulları Hz Hasan'ın yalnızlığı ve kan dökülmesini istemeyişinden dolayı Muaviye'ye biat etmesi, ölüm döşeğindeki Muaviye'nin oğlu Yezid'i saltanat başına geçirmesi, Hz Hüseyin'den biat isteyen zalim Yezid'in istediğinin olmaması üzerine gerçekleştirdiği Kerbela katliamı ile trajediler yumağı sahneleniyor. Kerbela olayı, makam uğruna kimlerin gözden çıkarılabileceğini bütün islam alemine gösterilen ibretlik bir vahşettir. Görünüre bakılırsa hala ibret alınamamış. Makamı güçlendirmek ve korumak adına nelerin yapılabileceğini, cinnet geçirmiş ruhların herşeyi göze aldığını görüyoruz. 

Oyunun büyüsünün kaçmaması adına oyunla ilgili çok ayrıntıya girmeyeceğim. Oyunda ajitasyondan kaçınarak olayın bütün trajedisi başarılı bir şekilde gerçeğinden saptırılmadan sahneye sunulmuş. Oyuncuların yüzlerinde ki acı, üzüntü, kahır 2.5 saat gibi uzun bir süre aynı başarı ile sahnede sürdürüldü. Seçilen müzikler, dans gösterileri, orkestra, ışık, kostüm, makyaj bir bütünlük içinde sahneye taşınmış. Oyunda şiirsel anlatıya yer verilmiş. Kerbela olayı anlatmak için güncel Alevilik anlayışında yer verilen turna semahına ve saz enstrümanına da yer verilmiş. Bugünün Alevilik inancında temel unsur teşkil eden bu ritüellerden yola çıkılarak o dönemin bize daha kolay sunulacağı düşünülmüş olsa gerek.  

Bu topraklar büyük acılara şahitlik etmiş. İbret almak diye bir akıl yürütücülük yok bu topraklarda. Tarih boyunca devletlerin ismi değişse de yönetim sistemleri değişse de ‘zalimi’ var ettiğimiz sürece tarih her daim tekerrürden ibaret olmaya devam edecek. 

Zaman bozulmadı aslında zamanın içinde ki insanlar bozuk çıktı.

Emeği geçen herkesin ellerine sağlık.
27.02.2015,
Ümraniye, İstanbul,

SUbySemraUnal
Not: Eminim ki bu coğrafyanın yaşayan insanları Kerbela olayını çok iyi biliyor. Bilmeden bu oyuna hatır gönül diye gidilmez, gitmeyin yoksa 2.5 saat boyunca hemen yan koltuğa çöreklenmiş teyze gibi horuldayarak uyku çekersiniz.
Eleştiri: Görüntü efekti sağlamak için sahneye sıkılan dumanın kokusuz olanı yok mu? Öksürük krizine girdik (özellikle önde oturanlar olarak ağzımızı yüzümüzü kapatmak zorunda kaldık son çare).  

KERBELA
Yazan : ALİ BERKTAY
Yöneten : AYŞE EMEL MESCİ
Sahne Tasarımı : CEM YILMAZER
Kostüm Tasarımı : HALE EREN
Işık Tasarımı : CEM YILMAZER
Müzik : TAHSIN İNCİRCİ
Efekt : SES DÜZENİ: METİN KÜÇÜKYILMAZ
Yönetmen Yardımcısı : CEM BAZA, CEREN HACIMURATOĞLU, GÖKSEL ARSLAN, UĞUR DİLBAZ, MEHMET SONER DİNÇ
Süre : 2 SAAT 45 DK.
OYUNCULAR
ABDULLAH TOPAL, ALİZE ERTEM, ASLI MENAS, ASLI ÖNGÖREN, AYBAR TAŞTEKİN, BARIŞ ÇAĞATAY ÇAKIROĞLU, BERFU AYDOĞAN, BORA SEÇKİN, BUĞRA CAN ILDIRIŞIK, BURAK DAVUTOĞLU, CAN ALİBEYOĞLU, CEM BAZA, CEYSU AYGEN, ÇAĞLAR OZAN AKSU, DAMLA CANGÜL, EMRAH CAN YAYLI, EMRE ÇAĞRI AKBABA, EMRE NARCI, ERCAN DEMİRHAN, ESEN KOÇER, FAHRİ KINCIR, FATMA İNAN, GİZEM AKKUŞ, GÜLŞAH BAYAR, HASİP TUZ, HÜSNÜ DEMİRALAY, İBRAHİM CAN, İREM ERKAYA, İSKENDER BAĞCILAR, LALE KABUL, MERİÇ BENLİOĞLU, MERT AYKUL, NAZİF UĞUR TAN, NİLAY BAĞ, NUR SAÇBÜKER OTAN, ÖZGÜR ATKIN, PERVIN BAĞDAT, SAVAŞ BARUTÇU, SEDA ÇAVDAR, SERAP DOĞAN, ŞENAY BAĞ, ŞİRİN KILAVUZ, ÜMİT BÜLENT DİNÇER, VOLKAN ÖZTÜRK, ZEYNEP GÖKTAY DİLBAZ