28 Şubat 2014 Cuma

GÜLÜMSE; DİLDE FARKLI OLSA DA HER YÜZDE AYNI!

Gülümse, smile, Lächeln, 微笑, rideto, sourire, გაღიმება, χαμόγελο, मुस्कान, 笑顔, 미소, ipsum, инээмсэглэл, لبخند, zâmbet, улыбка, sonrisa, le, مسکراہٹ, รอยยิ้ม......

Gülümse her dilde farklı,

Gülümsemek her yüzde aynı ... Gülümse stres atmak için, mutlu olmak için, sağlıklı olmak için...




Hayatından kin ve nefreti at, bütün olumsuzluklara rağmen, 
Unutma gülümse, 

Çünkü her şeyi güzelleştirecek güce sen sahipsin, sadece gülümse!

SU, 
28.02.2014

26 Şubat 2014 Çarşamba

SABAHATTİN ALİ ROMANI; KUYUCAKLI YUSUF

Kuyucaklı Yusuf ile geç de olsa Sabahattin Aliyi tanıma fırsatım oldu. Roman çok trajik bir olayla başlıyor. Yazar, ailesini kaybeden bir çocuğun iç dünyasında yaşadığı duygu durumunu, dış çevresi ile ilişkilerini yalın bir dille anlatıyor. 1937'de yayınlanan roman dönemin toplumsal yargılarını ve eğilimlerini Kuyucaklı Yusuf çemberinde ele alıyor.

İçine kapanık, dik başlı Yusuf'un lirik aşkı abartıya kaçılmadan duygu-ruh haline uygun bir şekilde anlatılmış. Hayatta hiçbir şeyi olmayan Yusuf'un sahip olabileceği tek şey kalmıştı oda aşkı; Muazzez. Kardeşi gibi çocukluğundan genç kızlığına kadar yanında olan Muazzeze olan aşkı toplumsal etik kuralları içinde çok saf ve temiz duygularla abartıya kaçılmadan kahramanın hayat tecrübelerine uygun olarak anlatılmış.
   
Kitapla ilgili detayları vermekten özellikle kaçınıyorum çünkü her okuyucuda farklı etkiler yaratacaktır. Her birey bilinç altındaki tecrübeleri ile farklı detaylarda farklı düşüncelere kapılacak, okuduğu aynı roman olmasına rağmen duygu yoğunluğu ve algı farklılığı olacaktır.

Sağlıklı huzurlu günler dilerim, 

SU, 
27.02.2014,
İSTANBUL

17 Şubat 2014 Pazartesi

YAŞAR NE YAŞAR NE YAŞAMAZ

İçinde yaşadığın kainat AŞK üzerine yaratıldı ise nedir bu içimizdeki nefret, kin ve düşmanlık! Tabiatımıza aykırı davranış gösteriyoruz. Bundan dolayı mıdır ki bu savaş bu toplumsal hastalıklar? Birey olmadığımız için bir gruba dahil olma çabası. Vatandaş olamadığımız için birinin yakını olma eğilimi? Devlet, vatandaşın hak ve özgürlüklerini güvence altına alan ve gerektiği durumda müdafaa eden ve güvence altına alan kurum iken bugün devlete karşı vatandaşlık haklarımızı savunmaya başladık. Dolaylı olarak bu durumda vatandaşlar arasında ayrılıklara sebep olurken kin ve nefret duygularını da kamçıladı. 

Roma imparatorluğunda askerlerin evlenmesi yasak olan bir dönemde gizlice evlenmek isteyen ve bu uğurda hapse atılıp öldürülen ve öldürülmeden bir gün önce sevgilisine ulaştırılması için verdiği 'Saint Valentine' imzalı mektup ile özdeşleştirilen bu gün 14 Şubat'da Valentine' Day adıyla artık tüm dünyada kutlanmaktadır. 

Bizde insanların yaşam mücadelesi verdiği, dünyanın sevgiye hasret kaldığı, insan gibi yaşamayı arzuladığı bugünlerde biraz manalı olsun diye 14 Şubat 2014 'de İBB Şehir Tiyatrosunda gösterimde olan 'YAŞAR NE YAŞAR NE YAŞAMAZ' oyununa gitmeye karar verdik. 

Oyun Nazım Hikmet'in kaleminden çıkmış yalın bir dille yazılmış Devlet-Vatandaş aradaki uçuruma vurgu yapan güzel bir oyun.


Devlet ve vatandaş arasında dönen çarkta dişli arasında sıkışıp kalan insan haklarının en temel hakkı olan yaşam hakkı adına Yaşar'ın verdiği mücadeleyi ironi ile ele alan yazar bizi düşüncelere sevk etti. Yaşar'ın hayatında zaman zaman kendimizi bulduk. Okula kayıt yaptırmak isteyen Yaşar'ın 4 yaşında iken Çanakkale'de şehit düştüğü ve kayıtlara göre ölü olduğu öğrenilir, bunun mücadelesi verirken devlet nezdinde bazen ölü olur bazende yaşar! Bugünde çok farklı değil ya durum SANDIKTA VATANDAŞ olursun ya sonra...  İşte içimizden biri Yaşar, hadi siz karar verin Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz!   

Oyunda tabi ki eksiklikler vardı: sahne dekorlarının toplanmasında ve değiştirilmesini neredeyse oyunun bir sahnesiymiş gibi izledik bu geçişler sahne ışıkları ile bizden saklanabilirdi, şarkıların neredeyse hiçbirinin sözlerini anlamadık, diyalogların uzunluğu ile zaman zaman oyundan koptuk ve uyku durumuna geçtik. 

Eksiklere Rağmen sizin hikayeniz,

Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz!

İyi seyirler.