Bu sezon izlemek istediğim
oyunların en başında geliyordu İstanbul Efendisi. Bir sorun vardı ki kapalı
gişe oynayan bu oyuna bileti bulabilmek. Bütün bunları göz önünde bulundurarak
Şubat ayı oyun düzeni açıklandığında ve biletler satışa sunulduğunda hem de en
ön orta iki koltuğu satın aldım. Neredeyse bir ay vardı oyuna ve ben
sabırsızlanıyordum. Hatta aynı gün hayranı olduğum keman virtüozu Farid Farjad
İstanbul’da konseri vardı. Aslında ikisi arasında kaldım ama İstanbul
Efendisi’ne biletler çoktan alınmıştı ve programdan dönmek yoktu.
Tarih 28 Şubat 2014’ü
gösterdiğinde günlerden en sevdiğim gün Cuma’da olunca ertesi günün rahatlığı
ile yürüme mesafesinde olan tiyatronun yolunu tuttuk. Yerimizi bulduk ve en
rahat halimizle oyunun başlamasını beklerken dekordaki ayrıntıları süzmeye
başlamıştım. Bir taraftan merakımda gittikçe artıyordu.
Müsahipzade Celal, İstanbul
efendisi ile Osmanlının lale devrinden sonraki gündelik yaşamı konu alıyor. Yönetmen
koltuğunda oyunu şaha kaldıran Engin Alkan gene bizde söylenecek söz
bırakmıyor. Oyun 2 saat 45 dakika sürüyor ve oyunun temposu hiç düşmeden bütün
oyuncular ve oyuna dahil olan orkestra sahnede harika bir performans
sergiliyor. Seyirci ile alkışlar, tempolar yeri gelince sözlü diyaloglar ile
interaktif bir oyun sahneleniyor. Zaman zaman oyun içindeki şarkıları beraber
söyledik herkesin yüzünde gülümseme ve kahkaha hiç eksik olmadı. Savleti Efendi
rolünde Tankut Yıldız'ı görüyoruz. Oyunun içinde doğaçlamalar çok başarılı idi
bu doğaçlama performansları tabi Tankut Yıldız'a aitti.
Salveti efendinin oğlu İrfan
rolündeki Edip Tepeli’in performansı tek kelime ile muhteşemdi. Bazı sahnelerde
o kadar çok güldüm ki kahkaha atmaktan iki büklüm oldum en ön sırada. Sahneyi
doldurdu tek kelime ile muhteşemdi ellerine sağlık, üstlendiği büyük rolü başarılı ile sergiledi. Zaten en çok alkışı da kendine sundu seyirci.
Çengi Afet ile Salveti Efendinin
diyalogları harikaydı,
‘bu yaptığın şeye toplu taşıma
araçlarına geçildiğinde adını koyacaklar’
El-cevap: taciz
Müzikal oyunda seçilen şarkılar
ve performanslar çok yerinde olmuştu. Bu kadar uzun bir oyunu temposu hiç
düşmeden şarkılar, danslar ve diyaloglar ile sahnede icra eden tüm ekip dakikalarca ayakta alkışlandı. Yönetmen
koltuğunda Engin Alkan, sahne tasarımı Barış Dinçel, Işık tasarımı Murat İşçi,
kostüm tasarımı Duygu Türkekul, orkestra, bütün oyuncular ve emeği geçen
herkesin ellerine sağlık.
Oyun hakkında bilgi vermekten
kaçındım çünkü burada ne yazarsam yazayım yazılanlar oyunu anlatmakta
kifayetsiz kalacaktı.
Benden tavsiye vakit kaybetmeden İstanbul
Efendisi oyunu için yerinizi ayırtın. Ben ikinci defa izlemek için gün
sayıyorum.
İyi seyirler…
28.02.2014,
SU,
ÜMRANİYE, İSTANBUL